Haksız Rekabet Nedir?
Haksız rekabet, bir işletmenin rakip firmaların marka değeri, müşteri portföyü, kurumsal kimliği veya ürün çeşitliliği gibi unsurlarına zarar verecek şekilde, etik dışı ve kötü niyetli davranışlarla öne çıkmaya çalışmasıdır. Bu tür eylemler, piyasada adil rekabet ortamını bozarak diğer firmaların maddi ve manevi kayıplar yaşamasına yol açabilir.
Haksız Rekabet Hangi Davranışlarla Ortaya Çıkar?
Haksız rekabetin kapsamı, Türk Ticaret Kanunu’nda net bir listeyle belirtilmemiştir. Ancak yasa metni, yargı kararları ve uygulamalardan yola çıkıldığında bazı tipik davranışların haksız rekabete sebep olduğu görülmektedir. Bunlar arasında dürüstlük kuralına aykırı açıklamalarda bulunmak, ürün hakkında gerçeği yansıtmayan bilgiler paylaşmak, rakip ürünleri kötülemek ya da aldatıcı reklamlarla tüketiciyi yanıltmak yer alır. Ayrıca ürünleri karşılaştırmalı olarak tanıtmak, aşırı indirimlerle piyasayı bozmak, rakip firmaların çalışanlarını avantaj sağlamaya yönelik yöntemlerle etkilemek gibi eylemler de haksız rekabet kapsamında değerlendirilir.
Haksız Rekabetin Oluşması İçin Gerekli Şartlar
Haksız rekabetin varlığından söz edebilmek için bazı temel unsurların bir araya gelmesi gerekir. Öncelikle, rekabet içinde bulunan iki taraf arasında ekonomik bir ilişki bulunmalıdır. Gerçekleştirilen fiilin hukuka aykırı olması ve bu eylemin zarar doğurması ya da doğurma ihtimalinin yüksek olması gerekir. Aynı zamanda bu fiilin ekonomik anlamda değer taşıyan bir sonuca neden olması beklenir.
Haksız Rekabet Nedeniyle Açılabilecek Dava Türleri
Haksız rekabet durumlarında zarar gören kişi ya da kurumlar çeşitli dava türlerine başvurabilir. Bunlar arasında tespit davası, men davası (önleme davası), maddi durumun ortadan kaldırılması davası ve tazminat davası yer alır.
Tespit davası, bir eylemin haksız rekabet olup olmadığını ortaya koymak amacıyla açılır. Bu dava sonucunda zarar olup olmadığına bakılmaksızın, eylemin haksız rekabet teşkil edip etmediği belirlenir.
Men davası, haksız rekabetin tekrarlanmasının önüne geçilmesini ve mevcut eylemlerin derhal durdurulmasını amaçlar. Mahkeme kararı ile davalının haksız rekabet davranışlarına devam etmesi yasaklanır.
Maddi durumun ortadan kaldırılması davası, haksız rekabetten kaynaklanan zararların giderilmesi ve zarar gören tarafın itibarının iade edilmesi için açılır. Bu davayla, haksız rekabette kullanılan tanıtım araçlarının imhası veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesi de talep edilebilir.
Tazminat davası ise zarar gören kişinin maddi ve manevi zararlarını talep ettiği davadır. Maddi tazminatta, kaybedilen gelir ve yapılan masraflar istenirken, manevi tazminatta yaşanan sıkıntılar ve itibar kaybının karşılığı talep edilebilir.
Haksız Rekabet Davasını Kimler Açabilir?
Türk Ticaret Kanunu’na göre, haksız rekabetten zarar gören kişiler bu davaları açma hakkına sahiptir. Bu kişiler arasında müşteriler, işletme sahipleri, çalışanlar ve ilgili sektörde faaliyet gösteren firmalar yer alabilir. Davayı açabilmek için rekabetin zarar verdiği bir menfaatin bulunması gerekir.
Haksız Rekabette İhtiyati Tedbir ve Zamanaşımı Süresi
Haksız rekabet davalarında, yargılama süresi boyunca davacının haklarının korunması adına mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilir. Bu tedbirler arasında haksız rekabetin önlenmesi, mevcut durumun korunması, yanıltıcı tanıtımların durdurulması ve reklam materyallerinin imhası gibi uygulamalar yer alabilir. Dava süreci uzun sürebileceği için bu tedbirler büyük önem taşır.
Haksız rekabet eylemlerine karşı açılacak davalar, eylemin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde, her hâlükârda eylemin gerçekleşmesinden itibaren üç yıl içinde açılmalıdır. Aksi takdirde dava hakkı zamanaşımına uğrar.
Haksız Rekabet Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkemeler
Genel kural olarak, haksız rekabet davaları Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülür. Ancak bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde davalar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, ticaret mahkemesi sıfatıyla yürütülür. Eğer dava, marka, patent veya tasarım gibi fikri mülkiyet hakları ile ilgili ise Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi görevli olur. İş ilişkisinden kaynaklanan haksız rekabet durumlarında ise İş Mahkemeleri devreye girer.